ET VE SÜT İSTİŞARE TOPLANTISI

22 EKİM 2019 TARİHİNDE

ANKARA/ALTINEL OTELDE DÜZENLENDİ

Süt Üreticileri Merkez Birliği’nin Altınel Otel’de organize ettiği toplantıya Hayvancılık Genel Müdürü Zekeriyya Erdurmuş, Genel Müdür Yardımcıları Erol Bulut ve Cengiz Ceylan, Çevre ve Altyapı Daire Başkanı Emre Gürçay, KETBİR Genel Başkanı Bülent TUNÇ, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Kamil Özcan, Tarım Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Vesile Nur Güven, Yem Sanayicileri Birliği Üyesi Agah Mamaloğlu, Ankara Tarım İl Müdürü Bülent Korkmaz, Et ve Süt Üreticileri Platformu Moderatörü Muhammet Elma, Üreticilerden, Engin Şen, Mustafa Korkmaz, Aykut Yaman, Fatih Çağlar Dalyan, Murat Tuna, Güven Aktaş, Nurcap Kaplan, Serap Karaer, Erhan Konak, Vahdi Saygılı, Hasan Güleç, Fırat Zazan Ercan, Oğuzhan Şahan ve Yakup Konan katılmıştır.

Toplantıya Derneğimizi Temsilen Yönetim Kurulu Başkanı Sencer Solakoğlu ile Yönetim Kurulu Üyeleri, Müslüm Doğru, Nihat Öztürk, Gürhan Söney, Emirhan Orhan, Mehmet Yaşar Özekenci ile Dernek Genel Sekreteri Kerem Demirel katılmıştır.

Toplantının açılış konuşmasında HAYGEM Genel Müdürü Zekeriyya Erdurmuş, Hayvancılıkta neler yapıldığı hakkında bilgiler vererek 1940’lardan sonra küçükbaş kaynaklı tüketimin büyükbaşa doğru yöneldiğini, yine bu tarihten sonra Tarım Bakanlığına bağlı birimlerin ve TİGEM’lerin kurulduğunu 2012 -2013 yılına gelindiğinde büyükbaş eti üretiminin %91 küçükbaş üretiminin ise %9’lar düzeyinde olduğunu ifade etmiştir. Erdurmuş, son dönemde küçükbaşta bir ivmelenme olduğunu küçükbaş hayvan sayısının 50 milyon baş’a yaklaştığını, Türkiye’nin AB’de üretilen sütün %12,5’unu ürettiğini yine AB’deki küçükbaş hayvan sayısının üçte birinin Türkiye’de olduğunu, büyükbaş hayvan sayısında Fransa’dan sonra ikinci sırada olduğumuzu vurgulamıştır.

Erdurmuş, sektörde dolar kurunun yükselmesi sebebi ile sıkıntılar görüldüğünü, üreticinin maliyetinin arttığını, kesim fiyatlarında ise düşüşler olduğunu buna karşın süt yemi fiyatlarında ciddi yükselişler görüldüğünü, peynir altı suyu tozunda ise 30-40 bin ton civarında bir ihracat yaparak rekor kırıldığını ifade etmiştir.

Haygem Genel Müdürü Zekeriyya Erdurmuş’un açılış konuşmasından sonra katılımcılara sırasıyla söz verilmiştir. İlk olarak söz alan Aykut Yaman , Ülkemizde üretici yaş ortalamasının 57 olduğunu, gençlerin kırsaldan kente göç ettiğini halen üretimi sürdürmekte ısrar eden üreticilerin ise üzerinde ithalat baskısı olduğunu, devletin üreticiye rakip olduğunu, arpa yulaf üretiminde hasat döneminde ithalatın yapıldığını ve fiyatların bu nedenle aşağıya inerek üreticilerin mağdur edildiğini ifade etti. Yaman, tarım ve hayvancılığı bu yaşlı kesimle nasıl canlandıracaksınız? , Üretici ile yakın temas kurmayı düşünüyor musunuz? TÜİK rakamları doğru mu? diye sordu. Yaman küçükbaş ortalamasının artmasındaki sebebin küçükbaş etinin cezbedici olması değil, büyükbaş hayvan yetiştiricisinin üretimden çıkması

ancak hayatını sürdürebilmek amacı ile küçükbaş hayvancılığı yönelmesi olduğunu belirtti.

HAYGEM Genel Müdürü Erdurmuş, Arpa ve Buğday’da şu an ithalat olmadığını belirtti. Ancak Sencer Solakoğlu ve bazı üreticiler bu sene hasat zamanı mısır ithalatının yapıldığını şu an limanlarda gemilerin olduğunu ifade etti. Erdurmuş, 2018 yılında süt tozu ithalatının yapılmadığını, TÜİK rakamlarının ise %99 oranında doğru olduğunu ifade etti. Bunun üzerine Aykut Yaman, yöresinde çok fazla dişi hayvan kesildiğini söyledi Ancak Genel Müdür bu kesimlerin Türkiye hayvancılığını düzeyde olmadığını vurguladı. Erdurmuş, Ardahan’da kaba yem sorunu olması sebebiyle yoğun dişi kesimi görüldüğünü, yapılan saman ithalatının 4-5 kamyon olduğunu, bunun spekülatif hareketleri engellemek amacıyla yapıldığını, Doğu Anadolu bölgesinde kaba yem maliyetlerinin yüksek olduğunu ifade etti.

Et ve Süt Platformu Moderatörlerinden Muhammet Elma, üreticinin giderlerine sürekli zam gelirken gelirlerinin neden sabit tutulduğunu, çiğ süt tavsiye fiyatlarının neden 15 Kasım tarihine kadar ertelendiğini sordu. Elma, dün mazota zam geldiğini, eğer süt primi verilmez ise daha önceki 2,25 TL/kg çiğ süt tavsiye fiyatı ile 15 Kasımda verilecek 2,30 TL/kg’lık fiyat arasında bir fark olmadığını ve bunun üreticiye bir fayda sağlamayacağını ifade etti.

Bunun üzerine Erdurmuş, USK toplantısında üreticilere fiyat açıklandığını karşılıklı bir uzlaşı içerisinde fiyatların belirlendiğini, USK toplantılarına katılımın kısıtlı olmadığını dolayısı ile bir sonraki toplantıya kendilerini beklediklerini söyledi. Erdurmuş, USK toplantısının 31 Aralık 2019 olarak planlandığını yapılan artışın sanayici için sürpriz olduğunu, kendilerinin bu toplantıyı 15 Ekim hatta 1 Ekim 2019 tarihinde yapmayı planladıklarını ancak Dünya Süt Zirvesi dolayısı ile USK toplantısının geciktiğini ifade etti. Şu an yem fiyatlarının uygun seviyelerde olduğunu, süt yem paritesinin 1,46 olarak belirlendiğini ve uzun dönem ortalamalarının en üst seviyelerinde olduğunu ifade etti.

Üreticilerden Engin Şen buzağılarını satamadıklarını belirtti.

Bunun üzerine Erdurmuş, “Kırşehir, Kayseri, Konya, Ankara İllerinden çok ithalat yapıldı. Bunu üretici yaptı. Benim besicime bu gelen danaların fayda sağlaması lazım” dedi. İthalat planlamasının Kurban bayramı ve yaz tatili için yoğun talep planlanarak yapıldığını belirtti.

Güven Aktaş, Ege Bölgesinde ciddi bir dişi hayvan kesimi var. Ziraat Bankası bizi sıkıştırıyor. 1250 TL rayiç bedel verilen doğan buzağının doğumdan itibaren benim için değeri kalmıyor. Süt Üreticisine yakın bir Genel Müdür olarak bizi neyin beklediğini bilmemiz lazım dedi. Erdurmuş, ithalat ile alakalı 350 bin baş seviyesinde olduklarını 2020 de çok daha düşük olacağını 2021 yılı için Bakan beyin açıklamaları olduğunu ve ithalatı durduracaklarını belirtti.

Bunun üzerine, üreticiler o tarihe kadar kendilerinin ayakta kalamayacaklarını ifade ettiler. Güven Aktaş, “benim hayvan satmam lazım ki ben yem alabileyim yoksa dişi hayvan keseceğim ve işletmemi küçülteceğim” dedi.

Genel Müdür ithalat konusunda üreticiler ile aynı fikirde olduğunu paylaştı.

Güven Aktaş, 2010 ile 2018 yılları arasında süt üretiminin %93 oranında arttığını

ancak bunun verimlilikten dolayı değil ithalat sebebiyle olduğunu söyledi.

Serap Karaer, “Biz iflasın eşiğindeyiz, biz can çekişiyoruz. Bu halde olan bizler sadece yirmi kişi değiliz. Mal varlığımızı sattık, kredilere girdik, ekonomi kötü gidiyor ise başka sektörlerde ara veriyorlar, biz canlı bakıyoruz, hayvanların bakımına devam etmek zorundayız, aşı, ilaç fiyatları arttı bize gerçekten can suyu olacak önlemlere ihtiyacımız var. Biz bir bile kazanamıyoruz” dedi.

Bunun üzerine Erdurmuş, USK’da yapılan maliyetlerde finansman maliyetinin göz ardı edildiğini ve burada hatalı olduklarını belirtti.

Üreticiler Ziraat Bankası kredilerinde cari olarak % 16 dan kredi kullandırıldığını %25 ve %50 subvansiyonlu kredilerin kendilerine %10-12 civarında maliyetleri olduğunu ifade ettiler.

Erdurmuş, çiftçi borçları ile ilgili Bakanlığın bir çalışması olduğunu ve sütle alakalı bir sorunda bir saat içinde müdahale edebildiklerini ama kırmızı ette müdahelenin zaman aldığını ifade etmiştir. Erdurmuş, Bakanlık olarak kırmızı et karkas fiyatlarını artırmaya çalıştıklarını vurgulamıştır.

Üreticilerden Murat Tura, Bakanlık olarak planlama ve regulasyonu yapamadıklarını, üreticilerin üretici örgütlerinden memnun olmadıklarını ve bu konuda bir ümitsizlik oluştuğunu, birliklerin üreticinin feryadına kulak vermesi gerektiğini ifade etmiştir.

TÜSEDAD Yönetim Kurulu Üyesi Gürhan Söney Ziraat Bankasına ciddi borçları olduğunu 2008 2009 yıllarında olduğu gibi sıfır faizli subvanse kredi desteğine ihtiyaçlarının olduğunu, buzağı bakımlarını aksatamayacaklarını belirtti ve “bu kapsamda çiçek aşısı, şap aşısının parasını bile bize yüklediniz. Ek desteğe ihtiyacımız var” dedi.

TÜSEDAD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yaşar Özekenci, öz kaynaklarından sürekli işletmelerine aktarım yaptıklarını kredi almalarına rağmen ayakta durmakta sıkıntı çektiklerini ifade etmiştir.

Üreticiler süt sanayicisinin çiğ sütü alırken yemi kendilerinden alınmasının zorlanması hakkında görüş belirtmişlerdir. Ayrıca sütte çiğ süt tavsiye fiyatının tüm ülkeyi kapsamadığını ve bölgelere göre tavsiye fiyatının altında çok düşük fiyatlardan çiğ sütünü satmak zorunda kalan üreticilerin olduğunu ifade etmişler ve bir taban fiyat belirlenmesini talep etmişlerdir.

Genel Müdür Erdurmuş, sütte kalite sınıflandırılmasında bu tür çalışmaların yapıldığını ancak bu sisteme geçmeden bir taban fiyat belirlenmesinin mümkün olamayacağını ifade etmiştir.

Üreticiler Türkiye’de 25 milyon ton karma yem tüketimi olduğunu bunun 1 milyon tonunun ihraç edildiğini ve hayvancılığın 1,5 kat büyürken yem sanayisinin neden 5 kat büyüdüğünün sorgulanması gerektiğini ifade etmişlerdir. Burada karma yem kullanımının artışının kolaylığının yanında kaba yem üretimini gerçekleştirebilmek için gerekli sermayenin eksikliği en büyük problem olarak görülmüştür.

Sayın Erdurmuş, besi desteklerinin devam edeceğini ancak kesim desteği için

istenen canlı ağırlığın 190 kilogramdan biraz daha yukarı çekileceğini ifade etmiştir.

Yembir Temsilcisi ve Ofis Yem Ortağı Agah Mamaloğlu, süt yemi satışlarında belirgin düşüşlerin görüldüğünü, dişi hayvana bakmak zor olduğu için süt üretiminden besiciliğe geçişlerin olduğunu ancak besi tarafında da zorluklar bulduğunu belirtti.

Üreticiler besilik ithal eden işletmelere yerli dana alınması zorunluluğu getirilmesi gerektiğini belirttiler.

HAYGEM Çevre ve Altyapı Daire Başkanı Emre Gürçay, 2019 yılında besi ithalinde yazılı bir şart getirmediklerini ancak 2020 yılından itibaren yerli besi danası alım şartı koşacaklarını ifade etti.

Agah Mamaloğlu, süt ürünlerin önlerinin açık olduğunu ancak ihracatta sağlık sertifikalarında sorunlar yaşadıklarını, Dünya’da en büyük süt ithalatçısı 20 ülkenin bulunarak bunlara dönük çalışmalar yürütülmesi gerektiğini ihracatla ilgili olarak ta ihracat yapan ari işletmelere ihracat desteği verilmesi gerektiğini belirtti.

TÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı Sencer Solakoğlu, piyasadaki istikrarsızlık nedeniyle Bakanlık ve diğer paydaşların çalışmalar yürüttüğünü ancak bu çalışmaların yeteri miktarda sahada olan üretici ve çiftçiler ile paylaşılamadığını, üretici örgütlerinin ve kooperatiflerin çalışmalarını çiftçilere daha iyi anlatabilmesi gerektiğini ifade etti. Solakoğlu, kamuda Bakan ve diğer üst düzey yöneticilerin sürekli olarak değişmesinin kendilerine kan kaybettirdiğini ve her defasında sürecin sıfırdan yeniden başladığını, bu sene desteklerin açıklanamamasının piyasada sürekli olarak spekülasyonlara yol açtığını vurguladı. Solakoğlu, “iş sonunda iletişime geliyor, bizi ne kadar iyi bilgilendirirseniz bizde o kadar hızlı yol alabiliriz, üretimde istikrarı sağlarız” dedi.

Solakoğlu, desteklemeler ile ilgili olarak çiğ sütte üreticinin prim dahil eline geçen paranın 2,50TL/Lt olması gerektiğini 2,30 TL/Lt olarak açıklanan çiğ süt tavsiye fiyatı üzerine aradaki bu farkı Bakanlığın prim desteği ile kapatması gerektiğini ifade etti. Ayrıca et ve süt üreticileri üzerindeki regülasyonların üreticilerin fiyatlarını baskıladığını ve bu sebeple canlı hayvan fiyatlarının aşağı yönlü hareket ettiğini ifade etti. Gübre fiyatlarında düşüş yaşandığının belirtilmesi üzerine Sayın Solakoğlu, üretimin sezonluk olarak yapıldığını bu sebeple şu anda düşen gübre fiyatlarının kendilerinin işine yaramadığını çünkü üretim sezonu başında tüm girdilerin toplu olarak yüksek fiyattan alındığını istikrarın sağlanabilmesi için desteklemelerin ve politikaların orta ve uzun vadeli olarak belirlenmesinin önemine dikkat çekti.

HAYGEM Genel Müdürü Zekerriya Erdurmuş, sütte kalite sınılandırması sisteminin

yakın bir zaman içinde hayata geçeceğini, karkas sınıflandırılması için çalışmaların devam ettiğini belirterek lisanslama ve üretim planlaması konularında hazmederek gidilmesi gerektiğini ve bu konularda çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Damızlık Sığır Yetiştiricileri Başkanı Kamil Özcan, Ziraat Bankasına kendilerinin de işletmesi adına borçları olduğunu yapısal ve güncel sorunlar ile ilgili olarak sorunları yüksek sesle dile getirdiklerini, Süt Konseyinin yapısının değişmesi gerektiğinin bilindiğini bu konularda üreticilerin sürekli yanında olmaya çalıştıklarını ifade etti.

Süt Üreticileri Birliği Merkez Birliği Başkanı Tevfik Keskin’de toplantının sonunda yoğun eleştiriler altında sürekli olarak üreticilerin sorunlarını dile getirmeye çalıştıklarını bu konuda her türlü işbirliğine hazır olduklarını belirterek toplantıya son vermiştir.