Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu, geçtiğimiz cuma günü Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakam Eşref Fakıbaba’yı ziyaret ederek sektörün sorunlarının ve çözüm önerilerinin yer aldığı bir rapor sundu. Rapor hakkında değerlendirmelerde bulunan SETBİR Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Tezel, süt hayvancılığı, süt üretimi ve kırmızı et üretiminin sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için fiyat istikrarına ve en azından orta dönem için fiyat ve maliyet parametrelerinin öngörülebilir olmasına ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Tezel, ancak bu sonucun alınabilmesi için gerek duyulan tüketim miktarlarının yeterli olmadığına dikkat çekti. Tezel, “Halbuki süt ve et sektörlerimizde üretim kapasitemiz, bugünkünün çok üzerinde bir tüketimi karşılayabilecek seviyede. Bunun için yeterli kaynak, teknoloji ve bilgi birikimimiz de var. Katar’ın komşularıyla yaşadığı kriz ve abluka sırasında gıda maddesi ihtiyacını karşılamak için derhal Türkiye’ye yönelmesi ve istediği miktarda yiyecek ve içeceğin derhal temin edilebilmesi bile bunun bir kanıtı” dedi.
SETBİR raporuna göre süt ve et sektörlerinin dört temel sorunu
- Kayıt dışılılık.
- Fiyat istikrarı ile arz-talep dengesinin sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması.
- Sektör ve halk sağlığı için en büyük tehdit haline gelen bilgi kirliliğinin önlenmesi.
- Çiğ Sütün Arzına Dair Tebliğ’in yaratacağı sakıncalar.
Tüketim yeterli seviyede değil
Türkiye’nin yıllık 19 milyon tonluk çiğ süt üretimi ile dünyanın sekizinci, AB’nin üçüncü büyük üreticisi olduğuna, dünyadaki -domuz hariç- toplam kırmızı et üretiminin yüzde 1,5’unun Türkiye’de gerçekleştiğine dikkat çekilen SETBİR raporunda, “Veriler de gösteriyor ki Türkiye’nin çiğ süt ve kırmızı et üretimi, dünya ve AB ölçeğinde ciddi bir seviyede. Buna karşılık, gelişmiş ülkelerde kişi başına yıllık süt ve eşdeğeri süt ürünü tüketimi 300 litre iken bu miktar Türkiye’de 230 litre. Kişi başı yıllık -domuz eti hariç- kırmızı et tüketimi ABD’de 36 kilo, AB’de 18 kilo iken Türkiye’de 15 kilo” denildi.
Raporda, tüketim hedefleri de şöyle ele alındı: “Uzmanlara göre, yetişkin bir bireyin günde 70 gram kırmızı et tüketmeli bu hesapla 80 milyonluk nüfusumuza göre yılda ortalama kişi başı 25 kilo kırmızı et tüketmemiz gerekiyor. Açıkça görülüyor ki gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşabilmek için daha çok süt ve süt ürünü ile daha çok kırmızı et tüketmemiz gerekiyor. Hedefimiz sütte, gelişmiş ülkelerin kişi başı yıllık süt ve eşdeğeri süt ürünü tüketim miktan olan 300 litreye, ette de en az yine gelişmiş ülkelerin kişi başı yıllık kırmızı et tüketim miktan olan 25 kiloya ulaşmak.”
Türkiye’de yeterli hayvan yok
Ancak bugün Türkiye’de, bu hedeflere ulaşmak için yeterli hayvan bulunmadığı vurgulanan SETBİR raporunda, şu tespitlere yer verildi “Her yıl ortalama 50 bin baş süt sığırı, 50 bin İla 500 bin baş arasında değişen miktarlarda da besi sığırı ithal ediyoruz. Eğer kendi hayvan kaynağımızı geliştiremezsek bu ithalat yarın da devam edecek. Dolayısıyla her halükarda, bugün 80 milyon olan, 2023’te 84 milyon, 2050’de 93 milyon olması öngörülen nüfusumuzun süt ve kırmızı et kaynaklı hayvansal protein ihtiyacını karşılayabilmek için hayvan sayımızı artırmak, bunun için de hayvancılığa yatırım yapmak şart. Eğer gerekli ve yeterli yatırım yapılabilirse Türkiye hayvancılıkta net ihracatçı, piyasa yapıcısı, yılda 50 milyar dolar gelir elde eden, 1 milyar dolar ihracat yapan, istikrarlı, verimli, rekabetçi bir ülke olabilir. Bu potansiyel mevcuttur.”