Bir kilogram sütle bir kilogram yem alınamaz hale geldi. Çiğ süt referans fiyatlarının artan maliyetler de dikkate alınarak biran önce açıklanması istendi. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’de sürekli artan maliyet nedeniyle süt üreticilerinin ciddi sorunlar yaşadığını bildirdi. Artan yem fiyatlarının süt üretimdeki toplam maliyetin 3’te 2 ‘sini oluşturduğuna dikkat çeken Gürer, yem fiyatlarındaki artışa rağmen süt fiyatlarının yerinde saydığını vurguladı. Gürer, “Ulusal Süt Konseyi, biran önce toplanarak çiğ süt referans fiyatlarını belirlemelidir” diye konuştu. Çiğ süt fiyatı belirlenirken, artan maliyetlerin de dikkate alınması gerektiğine işaret eden Ömer Fethi Gürer, “1 kilo süte karşın 1.5 kilo yem, bugün dünya standartlarında kabul edilirken ülkemizde 1 kilo sütlü 1 kilo bile yem alınamamaktadır. 50 kilo yemin 80 lira sınırına yaklaştığı ülkemizde, bugün 1.53 olan süt besiciyi mağdur ediyor. Yem fiyatları düşmez ise maliyet artışı üreticiyi sütçülükten koparır” şeklinde konuştu.

Üretici de tüketici de sorun yaşıyor. Girdi maliyetlerindeki artışa karşın, süt fiyatlarının güncellenmemesinin, üreticilerin var olan sorunlarını daha da katladığını ifade eden Gürer, şunları söyledi: “Süt ürünlerini üreten sanayiciler, maliyet artışlarını hemen fiyatlara yansıtabiliyor. Örneğin, peynir, yoğurt, ayran ve tereyağı fiyatları maliyet artınca artabiliyor. Maliyetteki artış, üretici ve tüketiciyi mağdur ederken, sanayiciyi fazla etkilemiyor. Bir anlamda üretici ve tüketici arasındaki makas da sürekli açılıyor. Sorunun çözümü, maliyeti düşürücü önlemlerin bakanlıkça alınmasıdır. Yem fiyatlarına çözüm üretilmeden et ve süt sorunu bitmez. Yem için KDV düzenlemesi yapıldı. Kısa sürede düzenleme zam olarak geri döndü. Çözüm girdi maliyetlerini aşağı düşürecek önlemlerde üretebilmektir.”

Ulusal Süt Konseyi’nin açıklayacağı çiğ süt referans fiyatlarının, süt üreticilerinin beklentilerini karşılamaz ise süt üretiminin durma noktasına gelebileceğine dikkat çeken Ömer Fethi Gürer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sütten umduğunu bulamayan üretici, anaç ineğini kesime veriyor. Bu da uzun vadede et üretimiyle ilgili sorunların oluşmasına neden oluyor. Bu olumsuz tablo aynı zamanda et üretimiyle ilgili sorunların da başlangıcı anlamına geliyor. Ülkemiz, resmi verilerine göre 2016 yılı ve 2017 yılının ilk 10 ayında, 270 bin 210 kilogram süt tozu ithal etmiştir. Süt tozu için yurtdışına ödenen döviz miktarı ise 1 milyon 135 bin 187 dolardır. Süt tozu dahilde işlemi rejimi kapsamında ithal edilmiş olsa bile bu ülkemizdeki süt üretiminin önünde ciddi bir engel olarak durmaktadır. Yapılması gereken, süt üreticilerinin sorunlarına kalıcı çözüm bulmak ve süt üretimiyle ilgili maliyetlerin en aza indirilmesidir. Aksi taktirde, önümüzdeki dönemlerde ciddi anlamda süt krizi yaşanabilir”.

Kaynak: Aydınlık